Erzincan’ın Refahiye ilçesi Cengerli köyünde, dağların eteğinde, rüzgârın usulca estiği bir evde, 84 yaşındaki Fedime teyzenin elleri hâlâ Yörük kilimlerinin ipliklerinde geziniyor.

Her ilmek, her motif, sanki onun yüreğinden kopup gelen bir hikâyenin parçası. Kilimler, sadece bir dokuma değil; bir hayatın, bir kültürün, bir ruhun sessiz çığlığı. Fedime teyze, bu kilimlere nakış nakış duygularını işlemiş; sevinçlerini, hüzünlerini, umutlarını ve belki de anlatamadığı özlemlerini...

Kilimlerdeki motifler, bir dil gibi konuşur. Her bir desen, sadece estetik değil; bir neslin, bir ailenin, bir köyün, bir milletin yaşanmışlıklarının aynası. Bu motifler, sanki Fedime teyzenin gençliğinden, çocukluğundan, belki de annesinin ellerinden öğrendiği bir türkü gibi; her bir ilmeği, geçmişle bugünü birbirine bağlıyor.

Fedime teyze, o motiflerle, sadece kendi hikâyesini değil; tüm yörüklerin, tüm insanların duygularını anlatıyor. Cengerli kilimi, 2025 yılında coğrafi işaret alarak tescillenmiş bir kültürel hazine olarak değerini tüm dünyaya duyuruyor.