Doğu Anadolu’nun yüksek dağ sıraları arasında yer alan Erzincan Ovası, sahip olduğu morfolojik yapısıyla hem göz alıcı bir doğal güzelliğe hem de kendine özgü iklim özelliklerine sahip. Ovanın tabanı yaklaşık 1200 metre yükseklikte bulunurken, çevresini dört bir yandan 3000 metreyi aşan dağlar kuşatıyor. Özellikle kuzey ve güneydeki dağların 1500–2000 metreyi bulan yükseklik farkı, Erzincan’ı adeta izole bir doğal salon gibi koruyor.

Ova yalnızca batıdaki Sansa Boğazı üzerinden Tercan Ovası’na, kuzeybatıdaki Çardaklı Boğazı ile de Refahiye’ye açılıyor. Bu doğal geçitler, Erzincan’a hem stratejik hem de estetik bir görünüm kazandırıyor. Özellikle Cencige Deresi vadisi gibi bazı bölgelerde mikroklimatik farklılıklar gözlemleniyor; bu da ovayı sadece geniş bir panorama olarak değil, aynı zamanda çeşitlilik gösteren iklim özellikleriyle de öne çıkarıyor.

Meteorolojik ölçümler, Erzincan’ın karasal iklim yapısını ortaya koyuyor. En soğuk ay Ocak’ta ortalama sıcaklık –3,6 °C iken, en sıcak ay Ağustos’ta 24,3 °C olarak kaydedilmiş. Ağustos’un ortalama en yüksek sıcaklığı 32 °C’ye ulaşırken, Ocak’ın ortalama en düşük sıcaklığı –8 °C seviyesinde. Tarihi veriler ise ekstrem değerler arasındaki farkın 73 dereceye kadar çıktığını gösteriyor: 1960’a kadar ölçülen en yüksek sıcaklık 40,5 °C, en düşük sıcaklık ise –32,5 °C olmuş.

Günlük sıcaklık farkları da Erzincan’ın karasal ikliminin ayırt edici özelliklerinden biri. Yaz aylarında bazı günlerde günlük sıcaklık değişimleri 30 dereceye yaklaşırken, kış aylarında bu fark ortalama 9 derece civarında seyrediyor. Uzmanlar, yoğun güneşlenme ve yerel rüzgârların etkisiyle Erzincan Ovası’nın çevresine göre belirgin şekilde karasal bir iklime sahip olduğunu belirtiyor.

Doğu Anadolu’nun doğal bir tabloyu andıran bu geniş ovası, hem morfolojik yapısı hem de iklimsel farklılıklarıyla hem araştırmacıların hem de doğaseverlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.