Türkiye Kamu Sen Erzincan İl Temsilciliği tarafından hükümetin kamu çalışanları ve emeklilere yönelik zam teklifine tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yapıldı. Kamu Sen’e bağlı sendika temsilcilerinin katıldığı basın açıklamasında konuşan Türkiye Kamu Sen Erzincan İl Temsilcisi Ahmethan Gülırmak “2026 yılı için %10 + %6, 2027 yılı için ise %4 + %4 zam içeren ve memur ile emeklinin hiçbir beklentisini karşılamayan bu teklifi reddediyoruz.” Dedi.

Gülırmak açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte yaklaşık 25 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde gelinen noktada kamu işveren tarafı teklifini sundu.Baştan söyleyelim: 2026 yılı için %10 + %6, 2027 yılı için ise %4 + %4 zam içeren ve memur ile emeklinin hiçbir beklentisini karşılamayan bu teklifi reddediyoruz. Memur ve emeklilerimizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar hepimizin malumu. Akaryakıta gelen zamlar, vergilerdeki ve cezalardaki artışlar can yakıyor. Marketlerde, çarşıda, pazarda fiyatlar aldı başını gidiyor. Zorunlu tüketim malları açıklanan enflasyonun bile üzerinde zamlanıyor. Son yıllarda kiralar, memur maaşlarının bile üzerine çıktı. Hayat pahalılığı ve kiraların yüksekliği nedeniyle büyükşehirlerde ve kıyı bölgelerinde kimse çalışmak istemiyor. Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyinde ancak farklı mevzuata tabi çalışanlar arasında büyük uçurumlar oluşmuş durumda. Getirilen teklif, bu adaletsizlikleri giderecek hiçbir önlem içermiyor. Soruyoruz: Bu mudur adalet? Bu mudur çalışma barışı? Tekrar söylüyorum: Biz adalet istiyoruz! Biz hakkaniyet istiyoruz! Biz, orman yangınlarında hayatını ortaya koyan ormancımız, altyapıyı ve düzeni sağlayan yerel hizmet çalışanımız, yollarımızı, köprülerimizi inşa eden imar ve ulaşım çalışanlarımız, barajlarımızı işleten, evlerimize ve işyerlerimize enerji sağlayan kamu çalışanlarımız, manevi dünyamızı inşa eden diyanet çalışanlarımız, kültürel zenginliklerimizi ortaya koyan kültür ve sanat çalışanlarımız, kamu hizmetlerini düzenleyen büro çalışanlarımız, iletişimimizi sağlayan hizmet kolu çalışanlarımız, sağlığımız için gecesini gündüzüne katan sağlık çalışanlarımız, geleceğimizi inşa eden eğitim çalışanlarımız…

Gelecek kaygısı taşımadan, güvenle ve mutlulukla hizmet üretsin istiyoruz. Biz, Türk ve Türkiye Yüzyılı misyonuna uygun bir kamu düzeni talep ediyoruz. Bütün bu amaçlar doğrultusunda Türkiye Kamu-Sen olarak, 2026 yılı için kümülatif %88,6, 2027 yılı için ise %45,2 oranında zam talebiyle toplu sözleşme masasına geldik. Bugün gelinen noktada, ülkemiz nüfusunun yaklaşık üçte birinin 2026 ve 2027 yıllarındaki ekonomik geleceğinin belirleneceği bu görüşmelerde, kamu işveren heyetinin 2026 yılı için öngördüğü %10 + %6, 2027 yılı için %4 + %4 zam teklifinin kabul edilebilir bir tarafı yoktur.

Biz, el yordamıyla getirilen teklifler istemiyoruz. Bizim bütün tekliflerimizin bir alt yapısı, bir gerekçesi var. Kamu işveren tarafının tek gerekçesi ise “enflasyon hedefi.” Kaldı ki bu yıl, enflasyon hedefinin bile altında zam yapıldı. Yani keyfi bir teklifle geliniyor. Milyonlarca vatandaşımızın geleceği, yalnızca enflasyon hedefine indirgenemeyecek kadar önemlidir. Bu teklifin piyasa gerçekleriyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Dolayısıyla biz de bu teklifi asla kabul etmiyoruz. Bu teklif, bizleri masadan uzaklaştırıyor, alanlara itiyor. Yıllardır hedef enflasyona göre verilen zamlar memur maaşlarını eritmiş, alım gücümüzü bitirmiştir. Hayali hedefler üzerinden maaş belirlemek, milyonlarca memur ve emekliyi göz göre göre yoksulluğa mahkûm etmektir. “Aile Yılı” diyoruz, aileye dönük bir öneri yok.

Reel artış diyoruz, refah payına ilişkin bir adım yok. Geçmiş kayıplarımızın telafisini istiyoruz, teklif yok. 3600 ek gösterge sözünü hatırlatıyoruz, çözüm yok. Vergide adalet istiyoruz, yük hafiflemiyor. Emekli maaşlarını düzenleyin diyoruz, karşılık yok. Bayram ikramiyesi istiyoruz, duyan yok. Yardımcı hizmetlilerin sorunu çözülsün diyoruz, gören yok. Bu nedenle kamu işvereni, teklifini gözden geçirmek ve gerçekçi bir artış önerisi sunmak zorundadır.

Açık çağrımızdır:

Gerçekleşen enflasyonu, büyüme oranlarını, refah payını, harcama kalemlerindeki artışları ve geçmiş dönem kayıplarını telafi edecek yeni ve gerçekçi bir teklif getirin. Bunun yanı sıra kira yardımı, eş ve çocuk parası, ısınma ve ulaşım yardımı, yemek ücreti gibi sosyal haklara dair de somut adımlar atılmalıdır. Aile yılının gereği olarak, aileyi destekleyici tedbirler alınmalıdır. Devletimizin 21. yüzyıla ilişkin hedeflerine uygun bir kamu çalışanı düzeni için şimdiden kollar sıvanmalıdır. Türkiye Kamu-Sen olarak, pazarlık yapmaya zaman kalacak şekilde bir an önce yeni ve kabul edilebilir bir teklifin gelmesi için buradan açık çağrıda bulunuyoruz.

Bütün bunların yanında, hizmet kollarına ilişkin diğer hususların da kalıcı çözüme kavuşturulması zorunludur. Biz, adaletli bir maaş artışı talep ediyoruz. Biz, hakkaniyetli bir teklif istiyoruz. Hakkımız olmayanı değil, alın terimizin karşılığını istiyoruz. Bu masadan sonuç alma konusunda da kararlıyız. Maaşlar, hayali tahminlere göre değil, marketteki ve pazardaki gerçek fiyatlara göre belirlenmelidir. Bize masa başı rakam değil, milletin yaşadığı hayatın karşılığı olan rakam gerekiyor. Biz buradayız, sonuna kadar kazançlarımızı yükseltmek için mücadele edeceğiz! Yetkilileri gerçeğe çağırıyor; insaflı olmaya davet ediyoruz. Bu mağduriyete bir son verin diyor ve yapılan teklifi reddediyoruz. Başkanlar Kurulumuzun aldığı kararlar doğrultusunda eylemlilik sürecini başlatmış bulunuyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak bugün başlattığımız eylemlerimizi, yükselterek devam ettireceğiz. Çalışan ve emeklilerimiz için olumlu bir sonuç alma adına bugün tüm illerimizde eylemdeyiz. Yarın, sorunlara dikkat çekmek için sosyal medyada gündem çalışması yapacağız. Pazartesi günü ise ülke genelinde 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştireceğiz. Bu çerçevede Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı, illerimizde ise teşkilatlarımız kurumlar önünde olacak. Daha adil bir çalışma hayatı, daha yaşanabilir bir ücret ve müreffeh bir kamu çalışanı için; işçi, memur, emekli, işsiz ayırmaksızın bütün vatandaşlarımızı eylemlerimize destek vermeye davet ediyorum. Mücadelemiz, başta kamu çalışanları olmak üzere tüm Türk milletinin daha güzel bir Türkiye’de, hak ettiği şartlarda, refah içinde yaşaması içindir. 25 milyon vatandaşımız, yüzlerini güldürecek, adil ve hakkaniyetli bir yeni teklif beklemektedir. Gelin, bu masayı adaletin tecelli ettiği, refahın adil paylaşıldığı bir yer yapalım diyor, hepinize saygılar sunuyorum.”