CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül TBMM’de yaptığı basın toplantısında gündeme dair konularda açıklamalarda bulundu.
Milletvekili Sarıgül açıklamasında şu ifadelere yer verdi; İsrail’le Filistin arasındaki savaş devam ediyor. Filistin halkının hakları korunmadan, İsrail işgal ettiği yerlerden çekilmeden, Filistin devleti kurulmadan burada kalıcı barış sağlanamaz.
ABD, İsrail’in arkasında olmaya devam ettikçe İsrail saldırganlığı devam eder.
Dünya barışı için bir numaralı tehdit ABD’dir.
Dünyanın neresinde iki ülke savaşıyorsa arkasında veya içinde ABD vardır.
Dünyanın neresinde bir darbe varsa arkasında veya içinde ABD vardır.
Dünyanın neresinde bir iç savaş varsa arkasında veya içinde ABD vardır.
ABD, kaos ister kargaşa ister çözümsüzlük ister.
Dünyada bir milyar insan aç yaşıyor, her yıl 2,5 milyon insan açlıktan ölüyor,
Dünyanın en fakir ülkelerinin 1 yıllık gıda maliyeti 43 milyar dolarken silahlanma için yılda 2 trilyon dolar harcanıyor.
Bunun nedeni ABD’nin yarattığı ve neden olduğu tehditlerdir.
ABD, dizginlenmeden dünya huzura kavuşamaz.
ABD ekonomisi savaş ekonomisidir.
Dünyadaki bütün savaşların kazananı ABD’dir.
ABD’nin ayağını bastığı yerde ot bitmez, ayıdan post ABD’den dost olmaz.
Ecdadımız o bölgeyi 400 sene yönetti. 400 sene Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler barış içinde yaşadılar. Bizi bölgeden çıkardılar. İsrail devletini kuruldu.
Türkiye o zamanda karşı çıktı. Ama İsrail’i dünya tanıdı biz de tanıdık.
Şimdi hiç kimse bizim elimizi bu ateşe sokmamızı beklemesin.
Sayın Cumhurbaşkanından, Dışişleri Bakanlığından maceradan uzak olumlu açıklamalar geliyor. Devletimizin bu konudaki politikasını destekliyorum.
Dün Diyarbakır’a gittim ve Diyarbakır cezaevi önünden af çağrısında bulundum.
Bugüne kadar 100. cezaevi önünden bu çağrıyı yaptım.
Cumhuriyetimizin 100. yılı şerefine toplumda bir af beklentisi var. Bu beklentiyi görmezden gelemeyiz. Buradan bütün partilere bir kez daha sesleniyorum:
Tıpkı 10. yılı, 50. yılı gibi cumhuriyetimizin 100. yılını da çıkaracağımız bir afla taçlandıralım.
Tüm Türkiye’ye affet Türkiye diyorum.
Gittiğim her cezaevinde infaz koruma memurlarının nasıl fedakarca çalıştıklarını görüyorum. Onların taleplerini de hep dile getiriyorum.
İnfaz koruma memurlarının emniyet hizmetleri sınıfına dahil edilmesi lazım.
Çekte hapis cezasını kaldırmamız lazım. Aksi takdirde esnaf borcunu ödeyemez
Esnafımız suçlu değil borçludur.
Geçim kaynağı şoförlük olanlara getirmemiz lazım. 2.5 milyon insan bunu bekliyor.
Emeklilerimizin hali perişan çok büyük sıkıntı içindeler. Toplumun en mağdur kesimi emekliler. Seçimlerde emekli maaşlarına zam sözü verdiler. Seçimler bitti. Ekim ayını bekleyin dediler. Dün çalışmayan emeklilere 5 bin lira ikramiye müjde diye verdiler. Böyle şey olur mu? Harçlık mı, bahşiş mi? sadaka mı veriyorsunuz? Ayıptır, günahtır.
En düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine çıkarılması lazım.
Emeklilere kira yardımı yapılması lazım
Sağlık katkı payı kesilmemesi lazım.” İfadelerine yer verdi.
