“Karbonmonoksit gazı” zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyaran yetkililer; "Çoğunlukla insanlar zehirlendiğinin farkına bile varmadan bir daha uyanamayacakları bir uykuya dalmaktadırlar. Bu yüzden çok dikkatli olunmalıdır uyarısında bulundular.

Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte karbonmonoksit zehirlenmeleri yeniden gündeme geldi, Sobadan sızan karbonmonoksit gazından dolayı can kaybının yaşanmaması için yetkililer uyarılarda bulunuyor.

"Birkaç dakika içinde ölüme neden oluyor"

Karbonmonoksit gazının odun, kömür, mangal kömürü, doğalgaz, tüp gazı, benzin, gaz yağı gibi karbon içeren yakıtların yanması sırasında oluştuğuna dikkat çeken yetkililer; "Karbonmonoksit gazı asıl olarak yanma tam olmadığında oluşur. Renksiz, kokusuz, non-irritan yani gizli zehirdir. Havadan hafif bir gazdır ve bu özelliklerinden dolayı hissedilmesi zordur. Çoğunlukla insanlar zehirlendiğinin farkına bile varmadan bir daha uyanamayacakları bir uykuya dalmaktadırlar. Karbonmonoksit solunduğunda kandaki oksijenin yerini almaktadır. Sonuç olarak kalp, beyin gibi hayati organlara oksijen gitmesi azalmakta, bu organların işlevlerini görememesine sebep olmaktadır. Gazın yüksek düzeyde alınması birkaç dakika içinde ölüme neden olmaktadır. Her yıl binlerce her yaştan insan neyin sebep olduğunun farkına bile varamadan uykuda hayatlarını kaybettikleri belirtiyorlar.

“Karbonmonoksit zehirlenmelerinde bu bulgular ortaya çıkıyor”

Karbonmonoksit zehirlenmelerinde aşırı yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, grip benzeri semptomlar, dikkat bozukluğu, halüsinasyon, görme kaybı, idrar ve dışkı kaçırma, emosyonel bozukluk, bulantı, kusma, uyuşukluk, uyku hali, inme, bayılma, koma, epileptik nöbetler ve solunum arresti, göğüs ağrısı, çarpıntı, ciltte beneklenme, vişne rengi cilt, hipotansiyon ve kardiyak arrest gibi durumlar karşımıza çıkabilir. Görüldüğü üzere belirtiler çok ayırt edici belirtiler değildir, karıştırılabilir, dikkatli olunması gerekir. Kronik zehirlenme olguları ise sigara içenlerde, kamyon ve tır şoförlerinde, uzun ve havalandırma sistemleri yetersiz olan tünellerde çalışan işçilerde, kapalı otoparklarda çalışan görevlilerde görülür.

Olay yerinde müdahale nasıl müdahale etmeli?

İlk olarak müdahale eden kişinin kendisini koruması gerektiğine yetkililer; Pencere ve kapılar açılmalı veya kırılmalı, hasta hemen ortamdan uzaklaştırılmalı, açık havaya taşımalı, en aşağı düzeye yatırılmalı, hareket ettirmemeli, havayolu açıklığı sağlanmalı, gerekiyorsa kardiyopulmoner resüsitasyon yapılmalı, olabildiğince yüksek düzeyde oksijen verilmesi gerektiği belirtildi.

"Alınması gereke tedbirler"

Evlerin ya da kapalı ortamlar iyi havalandırılmalı, baca ve soba borularının bakımları yapılmalıdır. Baca yollarında kuş yuvalarının olabileceği göz önünde bulundurulmalı, baca yükseklikleri çatının en üst noktasından 1 metre yüksekte olmalıdır. Soba, şofben, fırın gibi cihazların bakımları düzenli yapılmalı, hava menfezleri açık tutulmalı, karbonmonoksit detektörlerinin kullanımı sağlanmalı, kapalı alanlarda mangal, semaver kullanılmamalıdır. Özellikle lodoslu, ters rüzgarlı günlerde akşamları yatmadan önce soba söndürülmelidir."

Kaynak: iha